Erezyon |
Deri veya mukozada görülen, sınırlı bir bölgede epitel kaybı, yüzeyel yaralar. Örneğin; Cervical erozyon, halk arasında rahim ağzında yara olarak bilinir. |
Epitel |
Organ ve vücut yüzeylerini örten hücre tabakası. |
Envazyon |
Yayılma, örneğin kafatasındaki bir tümörün beyin dokusuna envazyonu denince tümörün beyine yayılması kastedilir. |
Ensefalon |
Beyin |
Endokrinolog |
Endokrin sistemin yapı, patolojileri ve tedavisi konusunda uzman kişi. |
Endokrinoloji |
İç salgı bezlerinin fonksiyonlarını, normal dışı çalışma sonucu oluşan hastalıklarını ve bunların tedavilerini inceleyen tıp dalıdır. |
Elektrokardiografi |
Kalp adelesinin faaliyetlerinin grafik olarak gösterilmesi. |
Elektroansefalografi |
Beynin elektriki faaliyetlerinin grafik olarak gösterilmesi. |
Ekzema |
Deride kızarıklık, şişme, veziküller, kaşıntı gibi belirtilerle görülen daha çok psikosomatik nedenli cilt rahatsızlığı. Akut ve Kronik diye ayrıldığı gibi Yaş ve Kuru ekzema cinsleri de vardır. |
Ektropion |
Göz kapaklarının serbest kenarlarının dış tarafa kıvrılmaları. |
Ektopi |
Her hangi bir organın normal bulunması gereken yerde değilde, vücudun başka bir yerinde olması hali. |
Ektoderm |
Derinin en dış tabakası. |
Ektazi |
Genişleme. Örn. Bronşektazi. |
Eksizyon |
Bir dokunun çıkartılıp atılması. |
Ekolali |
Hastanın kendisine söylenilen sözleri anlamsız şekilde aynen tekrarlaması. |
Ekoensefalogram |
Beynin ekoensefalografi ile elde edilen çizelgesi. |
Ekokardiyogram |
kokardiyografi yoluyla elde edilen çizelge. |
Ekokardiyografi |
Kalp, damar sisteminin teşhisinde kullanılan ultrasonik bir yöntem. |
Eko |
Yankı. |
Eklampsi |
İlerlemiş gebeliklerde veya doğumdan hemen sonra yüksek kan basıncı, ödem ve idrarda protein yükselmesi ile karekterize nöbetler ve önlem alınmazsa bilincin kaybolması hali. |
Ekinokok |
Köpek ve kurtlar, nadiren kedilerde bulunan bir parazit olup larvaları memeli canlılarda büyüyerek hidatik kistleri yaparlar. |
E.K.G |
Elektrokardiogram kelimesi için kullanılan kısaltma. |
Effüzyon |
Vücut boşluklarında veya doku içerisinde sıvı birikmesi. "Plevral effüzyon" iki plevra yaprağı arasında sıvı birikmesidir. |
Efervesan |
Suya atıldığı zaman küçük gaz kabarcıkları çıkartarak köpüren, eriyen. |
Effektif |
Etkili, tesirli. |
Effekt |
Tesir, etki. |
E.E.G |
Elektroansefalografi kelimesi için kullanılan kısaltma. |
Edema |
Ödem, vücudun her hangi bir yerinde hücre dışında anormal su birikmesi. |